29 Aralık 2010 Çarşamba

"DURGUNLUK"

“Yazmak gerek. Yazıp anlatmak gerek derdini. Öyle çok bilir edasında yazmak değil ki bu. İçini dökmek.Canının sıkıntısını kelimelerden çıkartmak gibi.  
Masum bir şey, çok şey değil.
Yazmak gerek bazen sadece, bi amacı olmasın varsın.”

Böyle yazmış, iliştirmişim bir yere, ne zaman yazdığımı hatırlamıyorum bile.

Evet yazmalıyım ben, bunun için buradayım artık. Elimde kalem mi olması gerekiyor benim bir şeyler yazabilmek için anlamadım ki, iki gündür ekrana bakıyorum sadece.

Oysa herkes bunu yapmam gerektiğini defalarca söyledi bana. En başta, görüp görebileceğiniz en mükemmel hocalardan Raşit KESKİN, arkadaşlarım, ailem... Raşit hocam asla bırakma yazmayı dedi, anlat kendini, bi şekilde mutlaka ama mutlaka yaz. Sonra Cihat, yazmalısın Dilara dedi. Sonra Atiye :) Sonra İbrahim, neyi bekliyosun ki “hadi” dedi :) en çok da içimdeki hiç susmayan "ben" kendi kendimi didikleyip durdu.

Ve buradayım.

Karar verip, sayfayı açtıktan sonra destekleyen, benim kadar mutlu olan bütün arkadaşlarım, yüreklendirmeleriniz için, desteğiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim.

Büyük heyecanlardan sonra bi durgunluk dönemi olur değil mi, korkmamı gerektirecek bi şey yok :)

Yazarım daha ,çok yazarım.

Hiç susmadım ki ben! :)

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Bak dunya haritasinda kirmizi bir kalp var tam da Baku uzerinde... Aslinda o kadar da uzakta degil tam yaninda, dibinde... Kalemine saglik kuzum... En kisa surede gorusmek umidiyle....

Esra Dilara AKMAN dedi ki...

ablacım , anlamadım önce saf saf baktım nooluyo diye.. ne çok özledim seni.. biliyo musun dün fotoğraflarımıza baktım durdum, hissettin sanırım. ah ah , gel de hasret giderelim. gerçekten çok özledim :((