19 Mart 2012 Pazartesi

Sevgilim Güneş

Bulutsuz, masmavi bir gökyüzüyle mis kokulu bir havada yazı yazmak ne güzelmiş. Ne kadar özlemişim, beklemişim. En çok beklenen en çok mu sevilir acaba? Ya da en az sahip olunan şey? 


Yazı az kışı çok geçen bir memlekette, yazı daha az geçecek olan bir memlekete gidebilecek olmanın korkusundayım şu ara. Bir kaç ay sonra belki de hiç güneşsiz bir yerde olacağım. Korkunç geliyor bunu düşünmek. Sonra bencillik ediyorum diyorum kendi kendime; çünkü herkese ulaşmak isterdim. 


Güneşi olmayanlara güneş, yazı olmayanlara yaz, umudu olmayanlara da umut, hepsi olabilir miyim ki? 


Ve tüm bunları yazarken, rüyama bile baharın geldiğini hatırladım. Rüyamda güneşli, yemyeşil bir yerde, böyle yüksekte kalmış, yokuşu bol bir sokakta, beyaz bir evim ve her yerde mor çiçekler vardı! Anlatamam ama nasıl bir güzellikti. Googleda o çiçeklerin adının ne olduğunu hatırlamaya çalışırken, şu iki fotoğrafı buldum. İlki öyle çok benziyor ki gördüğüm rüyadaki yere, ev beyaz olsa, tamam. İkinci fotoğraftaki ev ve yokuş, ilk fotoğraftaki bütünlük ve yeşillik bir araya gelirse şayet, gittiğim yerde bulabilirsem, ahh ne mutlu bana!


Nereden gelmiştim buraya? Evet güneş, güneş benim sevgilim. Sonra çiçekler, sonra gelecek umutları...


Fotoğraf, İlyas Kaptan'ınmış. Burgazada'da Bahar.
Bu da kaynağı.

Bu fotoğraf da Kınalıada'dan. Kaynak da burada.

Şarkılı olsun tabi ki!

5 yorum:

nil dedi ki...

ama ama çok güzel bir yazı olmuş, güneş müneş, çiçek miçek kokmuş ortalık missler gibi :)
ve adalar.. gidesim geldi çok fena..

sevgiyle..

Esra Dilara AKMAN dedi ki...

:) teşekkür ederim, bahar her daim her şeyiyle güzel değil mi? :)

sevgiler benden:)

Cadı:P dedi ki...

Balımmm bir an önce okulun bitmesi ve seninle Adalar'ı gezmek için çok sabırsırzlanıyorum:))

Esra Dilara AKMAN dedi ki...

ne oldu hemen heyecan yaptınız hanımefendi? :))) eheh,oradaki okulun 3 sınıfı 4 öğretmeni var bal, ümidini kes :D

Okul Öncesi dedi ki...

bende izlemek istiyorum çok merak ettim