11 Eylül 2011 Pazar

Gidin evinizde oynayın evladım.

Kalbim ağzımda mı desem midemde mi desem? Ya delireceğim ya öleceğim. Dünya ikincisi olmuş bir takım nasıl bu kadar kötü oyun oynayabilir ya? Nasıl bu kadar düşük oranda serbest atış kullanabilir? 


Bir kere, şampiyonalar için hazırlanan reklamlarda bile, sanki takımda başka kimse yokmuş da her şey onun sayesinde oluyormuş  gibi sırf Hidayet'i gösteriyorlar ya, hah buna ölüyorum! Yahu sen artık emekli ol, git evinde  çiçek miçek yetiştir çocuğum. Hani NBAmiş oymuş buymuş o nasıl bir olay anlayamıyorum zaten. Bu kadar kötü oynayıp, eline aldığın her topu heba ediyorken seni nasıl oynatıyorlar orada? Ya da orada oynayacak kadar iyiysen burada n'oooluyor sana? Utan ya, torunun yaşındaki çocuk Emir bile senden iyi oynuyor. Allah'ım bir kere iyi oynayamadı falan diye hemen laf söyleyen insanlara hep kızarım ama bu yeni bir şey değil ve ben artık dayanamadım. Zaten Ömer Aşık'ta kara büyü var. Adam süper, ama serbest atışlarda ya eline ya gözüne bir şey oluyor, onu da çözemedim. 


Aaa bir de son topta kaybettik demeyin, delirtmeyin beni. Şampiyonayı en son maça bırak sen, sonra o maçta da en son topa bırak. Kusura bakma bu şanssızlık değildir. Ya kendilerine çok güvendiler ahahaa biz dünya ikincisiyiiieeezzz diye umursamadılar. Ya da bilmiyorum cidden yaşlandılar. Yoksa bu kadar büyük potansiyele sahip olan bir takımın yenilgisini -hem de bu kadar ağırını- başka şekilde açıklayamıyorum. 2001'den beri tüm şampiyonaları onları bunları tek maç kaybetmeden izledim, en az zevk aldığım buydu.


Artık takımdan çekilin yaşlı amcalarım. Enes'e, Oğuz'a, Emir'e, Cenk'e bırakın yerinizi. 


Sevgiler, Saygılar.


Çok sinirliyim.


Not: Orhun Ene'ye değil eleştirim. Oyunculara. Onun hatası var mıdır, belki Enes daha çok oynatılabilirdi. Bu konuda hatalıdır değildir emin değilim. Tanyeviç'e de kızdık ettik, ama sonra adam o hasta haliyle çok iyi işler yaptı, helal olsun dedik. Orhun Ene'yi tebrik edersem ilerde - ki umarım - n'ooldu şimdi kazandı diye mi iyi oldu demesin kimse. Ben notumu düşeyim de.

16 yorum:

Uyumayan Ses dedi ki...

bu senelik turnuva maceramız bitti, haliyle seneye yapılcak olan olimpiyatlara da katılamıcaz. bu iki sene içinde ender utah jazz'de kendini iyice geliştirir diye umuyorum. çocuk gümbür gümbür geliyor yeminlen. daha 19 yaşında!!

Esra Dilara AKMAN dedi ki...

Jano, çok sinirliyim yahu hakikaten öyle böyle değil.. yediremiyorum da ondan. yapabilecekken yapmadılar ya..
Enes bu arada, evet hepsinden çok daha iyi yerlerde olacak diye düşünüyorum ben de. bu yaşta böyleyse, mükemmel...

Uyumayan Ses dedi ki...

mesela nowitzki nba oyuncusu, mvp herif. oyuna bir giriyo çat çat 10 sayı hemen. ya da biraz ağırlığımı koyıyım diyor iki pas veriyo, arkadaşlarına ortam hazırlıyo takımı ayağa kaldırıyor. mesela tony parker, iki turnike atıyor takım kendine geliyor. mesela gasol kardeşler. hepsi nba oyuncusu, birer yıldız.

e bizde hidayet var. taa 2000 yılından beri nbade oynuyor. adam daha topu eline almıyor. yahu son 4 saniye sen o topu atmıcaksın da kim atacak? ister maç boyunca berbat oyna ister süper oyna. son saniyeyi en deneyimliye, en güvendiğin adama verirsin.

nba koçlarına soruyorlar son saniye topunu kime kullandırırsınız, büyük bir oranla kobe bryant diyolar. adam takımı sırtlamış yani, benimsemiş. bizde de hidayet başı çekmeli. turnuva boyunca topu eline almaya korktu resmen

ben anlamıyorum nasıl böyle superstar olunuyor. sayfalarca çemkirmek istiyorum aslında, moralim çok bozuk..

artık o reklamı da değiştirsinler, moraller gayet iyi değil artık moraller gayet kötü. 2 sene basketbolsuz kalıcaz.

Esra Dilara AKMAN dedi ki...

aynen aynen! Nbade oynuyorsan hakkını ver değil mi? Hiç bir zaman anlayamadım Hidayet'in nasıl bu kadar el üstünde tutulduğunu.o kadar çok seviyorlar ki , ben galiba pek anlamıyorum maçtan kuraldan falan diye düşünüyodum bazen. ama özellikle bugün herkes anladı diye düşünüyorum. Maçın birinde dakikalarca oradaydı ve bir kere adını duyamadım örneğin. İbrahim Kutluay köpürüyodu örneğin, lafı üstü örtülü hidayete getirdi, artık olmasın gibi. ya da ben duymak istediğim gibi algıladım. ya mesela Kerem Tunçeri ve Ender kesinlikle ondan çok çok çok daha iyiler. topu eline falan almasın o, hele üçlük atmak gibi bir gaflette hiç bulunmasın. İdrak edemiyorum yahu, hakikaten deliricem.
Fransa maçında Parker'ın eline bakıyolar örneğin her çıkmazda. Biz Hidayetle ağladık, Enesle nefes aldık resmen. Sonra neymiş tecrübeymiş. ha cenk niye oynamıyo maçlarda onu da anlamıyorum.

Pau Gasol'ün tırnağı olamaz gibi geliyor Hidayet. ve Parker'ın.

neyse neyse yazdıkça kötü oluyorum. daha kötü şeyler yazmamak için tutuyorum kendimi.

Uyumayan Ses dedi ki...

ben bu sene özel idmana giriyorum dilara. sadece serbest atış çalışıcam. milli takımda bu görevi üstlencem. maça girip faul yaptırcam millete ve serbest atış atıcam. elin adamı turnuva boyunca %80 90larda serbest atış kullanıyor ya :S biz sırf şu maçta 13 atış kaçırdık. bunun mazereti yok!! tamam sakinim..... çok üzülüyorum valla

Esra Dilara AKMAN dedi ki...

:D helal olsun destekçinim. ama şöyle bir önerim var. Ömer Aşık'a serbest atış çalıştırsak? atamadığımız toplar girse sadece, doğrudan şampiyon oluruz biz.
Ağlamayacağım tamam. ben de sakinim.

Uyumayan Ses dedi ki...

o dediğin de mantıklı tabi :D bu sene hiç yaşanmamış gibi düşünelim. geçen seneki KEREM TUNÇERİ KEREM TUNÇERİ KEREM TUNÇERİ diye bağıran murat murathanoğlu aklımızda kalsın hep.. son saniyede yenmiştik, şimdi son saniyede yenildik. it is the basketball that is the basketball something happened diye düşünüyorum

Esra Dilara AKMAN dedi ki...

öyle olsun n'apalım. avunalım biz de. futbolda da bizden bir şey olduğu yok. ağız tadıyla izleyebileceğimiz bir başka dal bulmak lazım. ya da ben la ligaya döneyim :P :D
it is the basketball that is the basketball something happened için ise bir şey diyemiyorum :)) bir sürü yorum okudum sabahtan beri ekşi sözlükte:)) amaan yorum yok artık benden! :)

Uyumayan Ses dedi ki...

evet evet la liga devam :D

Esra Dilara AKMAN dedi ki...

en güzeli! :)

Eren Doğan dedi ki...

Dün US Open'da Federer'i 2-0'dan geri gelip 3-2 yenen Djokovic ile olan maçı izlemeye değerdi. Bakın ben onunla bugün sizden daha fazla üzülmüyorum... :P

Pick&Roll hücum tarzını benimsemiş bir takıma sahipken, bunu en iyi yapan pointguard da Tutku Açık iken, neden takımda olmadığını, 19 yıldır TBF Başkanı Turgay Demirel'e sorup, Başkan'ın gitmesinin ve oluşturduğu tekkenin kırılması lazım gerekir...

Saygılar efenim :-)

Esra Dilara AKMAN dedi ki...

saygılar bizden efenim :)) zira daha iyi bilen sizsiniz :))

şimdi şöyle bi durum var, maçları izlerken kaç kere dedim bilmiyorum. bizim eren olsa hidayetin tozu bile kalmaz sahada diye :D

valla dedim. bu kadar abartmadım, ama dedim :)))

bu arada unutmadan, enes'i gördükçe aklıma sen geldin. benziyosunuz bence çok :)

neyse haydi öperim :)

Anıl Kıral dedi ki...

Bu takımın tek sorumlusu Orhun Ene.
Saatlerce tartışabilirim istersen bunu :)
10 senedir basketbol sıkı takipçisiyim, 5 sene kendim profosyonel olarak oynadım.
Orhun Ene gibi hücum seti çizen, saçma rotasyonlarla kadro doldurabilen, son saniye oyunlarını bu kadar hırpalayan başka bir adam tanımadım.
Orhun Ene bu takımdan gitse, bu takım şu an rahat rahat finale koşuyordu.

Uyumayan Ses dedi ki...

bizimkiler istanbula dönmüş. iyi mücadele ettik, ama kazanamadık. üzgünüz falan diyolar. ben pek inanamadım şahsen.

Eren Doğan dedi ki...

Saolun efenim :-)

Yine oynarım sizin önünüzde yakında :p

Öpüyorum beklerim Ankara'ya, hızlı tren de var artık malum :p

Esra Dilara AKMAN dedi ki...

god, it's me; benden daha çok bildiğin malum bu konuda :) tartışamam tabi. orhun enenin gelişiyle birlikte alındı bu mağlubiyet şimdi herkesi unutup ona yüklenecekler, bence herkese gitmeli laflar diye düşünüyorum da ondan. ama orhun ene ne kadar saçmalarsa saçmalasın bizimkilerde isteksizlik diz boyuydu. ya da uykuları vardı bilmiyorum :)) mesela ersan diye bir şey vardı bir ara tuttuğunu koparan ne oldu ona? bi dolu süre aldı adam döndü durdu sahada. neyse neyse, sevmiyorum olmamışların arkasından keşkelenmeyi :)) teşekkür ederim :)

Jano, üzülmüşlerdir elbet yahu. üzülmez olurlar mı ama işte... yapacak bir şey yok artık...

ereen, gelmez miyim, yetiş diloş de, bi buçuk saate yanındayım :))