15 Temmuz 2011 Cuma

benciliz, ayıp ettik

Ben deniz kokusu diye tutturmuşum. Birileri tatil fotoğrafı paylaşıyor. Birileri oje sürüp fotoğrafını çekiyor. Bazıları aldığı ayakkabıyı dünyaya gösterme telaşında. Herkes yaşıyor yani. Herkesin telaşı, isteği, rüyaları var. Ulaşmak istedikleri sayısız, sonsuz...


Biri daha var oysaki. Ama o henüz hayal bile kuramıyor. Üstüne, ileride sahip olacağı hayalleri de aldık elinden, kopardık attık. Onu daha 6 aylıkken babasız bıraktık. Kanatlarını, umutlarını, geleceğini, yaşama sevincini dünyayla olan beraberliğinin 6. ayında buruşturup fırlattık. Bunu biz yaptık el birliğiyle.


Daha önce yarım bıraktıklarımız gibi. Daha dünyaya gelmeden , kocaman hayat karşısında eksik, kırık bıraktığımız onlarcası gibi... 


Bizim bunca rahat bir hayat sürmemizi sağlayanları unuttuk biz. Onlara güç kuvvet ver Allah'ım demeyi dahi unuttuk. Kendi isteklerimizin peşinde koşup durduk. Ne de iyi yaptık değil mi...


Şu sorun bitsin artık demekle sorunlar bitmiyor, bitemiyor. Bir şeyler yapmak lazım. Ben imkansız diye bir şeyin olmadığını düşünüyorum. Hep söylüyorum, istemek yeter. Bu acıların bitmesini istemek, çözüm için, harekete geçmek için yeter. Fakat halâ bitmiyorsa, birileri bir şeyleri istemiyor, ya da umursamıyor demektir.


Umudun hiç bitmesin minik bebeğim. Hep kuvvetle dur hayatta. Başın da hep dik dursun. Eksik yanın elbette doldurulamayacak hayatın boyunca. Ama bil, bir gün bütün haksızlıklar bitecek. Dualarımız da, seninle, babanla  ve arkadaşlarıyla olacak...

2 yorum:

Turta Tadında Yaşamak dedi ki...

üzüntümüz çok büyük.. olağanüstü hal bölgesi diye bir kavram vardı geçmişte, hepimiz ürkerdik çocukken olağanüstü ne demek diye.. şimdi o çocuğa kim açıklayabilir ki babasız büyümesinin nedenini? kim doldurabilir babasının yerini.. bütün haksızlıklar bitsin diyorum bende senin gibi ve daha fazla çocuk babasız kalmasın artık!

Esra Dilara AKMAN dedi ki...

öyle çok sayıda minik yürek kaldı ki geride... tek dileğimiz, tek duamız tüm acıların bitmesi...