16 Ağustos 2011 Salı

Atılır mıyız oyundan benzemezsek onlara?

Çok uzun olmuş, bloğuma girmeyeli ve hatta bilgisayar başına geçmeyeli. Üzgünüm bu ara, sonra bir ara yazarım belki ama şimdi değil. Yok yok, çok kötü bir şey değil neyse ki...


Gelelim "mim" konusuna :) Hep merak ederdim, nasıl bir şeymiş diye, onca aradan sonra geldim bir de baktım Burcu hanım - queen's choice merakımı gidermiş. Çok tatlı gülümseyen, üstüne çok güzel olan biri ve yetmezmiş gibi bir de sanatçı  kendileri :) E ben sevmez miyim onu ve bloğunu, pek severim hem de! :)


Mimin konusu ise; ''Çok beğendiğiniz,izlemekten asla sıkılmayacağınızı düşündüğünüz 3 filmi (üçlemeler üç film olarak sayılacaktır),neden bu kadar beğendiğinizi de açıklayarak yazın.''


Güzel oldu bu, çok çok sevdiğim ve burada paylaşmak istediğim 3 tane film vardı çünkü. Evet gerçekten tam da 3! :) Onların bir ortak noktaları var hem de.


Sıralayalım o zamaaan:



1) Başka Dilde Aşk
Bu üçlemenin ilki. Neden bu kadar beğendimm... Sarsıp kendinize getiren cinsten de o yüzden. Mor ve Ötesi'nden "Ayıp Olmaz mı" hiç bu kadar anlamlı gelmemişti bu filmden önce mesela. 
"Atılır mıyız oyundan benzemezsek onlara?" 
Mert Fırat'ın filmi çok beğenmemdeki büyüüük katkısına girmiyorum burada, konumuz bu değil! :))


2) Black
Üçü arasında seçim yapsam en başta Black olacaktır. Bu kadar mükemmel oyuncuyu bir arada hiç görmemiştim ben. Duygusalım, her şeye çok ağlarım; ama filmin başından sonuna kadar bu kadar fazla ağladığım olmadı sanırım.  İzledikçe aklıma bizim cücükler geldi, ileride sahip olacağım çocuklarım geldi. Daha da ağladım. Aldığımız nefese duacı olmak için yeterli bence... Hindistan yapımı ve o aptal Amerikan filmlerine on basar. Ayrıcaaa, Ayesha Kapoor ve bu filmdeki fevkaladeliğini izlemeden ben oyuncuyum, yok ben yıllarca eğitimini aldım demesin kimse. Henüz 17 yaşında, film çekildiğinde 11indeymiş yanlış öğrenmediysem ve ödüllü bir oyuncu... Utanın yani.
Herkesin alfabesi a b c diye başlamıyor, başlamıyor ne yazık ki.


3) Kalbimdeki Sesler - Music Within
Bu da sonuncusu... Michael Sheen, burada beni benden aldı. Krep bile yiyemedi ya, "insanlar" rahatsız olduğu için. Öldüğüm andır o an. Siz de dünyayı değiştirebilirsiniz" diyor ya, mümkün müdür diye soruyorum kendime ardından da ekliyorum mümkün olsun n'olur!


İşte bunlaar... Ben seviyorum çok çok. Önem verdiğim bir konu olduğu içindir belki bunca beğenişim bilemem...
Burcu hanıma tekrar teşekkür edip, ben de Hazal'a ve Kağan'a bir mim yolluyorum, adettenmiş. Yapmak zorunlu değilmiş :)


Şimdilik öpüyorum :)


noot; konuşma baloncuğu zaten önceden bunu yaptığı ancak ben günlerdir internete giremeyip görmediğim için, ona yolladığım isteği geri aldım, afedersin :)

3 yorum:

queen's choice dedi ki...

Teşekkür ederim güzel sözlerin için.. :)

Hazal dedi ki...

a mimlendim!ama nasıl bi şey hiç bilmiyorum ben.nerden bakılıyo,nasıl geliyo aydınlat beni dilaracıımm:)

Esra Dilara AKMAN dedi ki...

Burcu hanım, rica ederim ki sonuna kadar hak edersiniz de :)

Hazalcım sanırım hallolmuş bile ben görene kadar :)