28 Kasım 2011 Pazartesi

boşluklu yazı. hiçlikli yazı da olabilir adı.

iki gün önce, 3 -belki 4- sene öncesinden mesaj aldım. o yıla ait başka bir mesajı ararken, bu güne dair olanı sildim. kocaman bir yumruk oturdu boğazıma. ağlayamadım da. böyle olması gerekiyor bak, benim elimde olmadan bütün izler siliniyor. yıllar geçti aradan...


uzun zamandır kullanmadığım bir çanta aklına gelir mi bir insanın aniden? ve o çantanın içinden çıkan tek şey bir bankanın gişe işlemlerine dair verdiği, sıra numarasını gösteren 689 numaralı kağıt olur mu? ve o kağıt sizi hüngür hüngür ağlatabilir mi... ağlatır.


her daim andığınız, hep yanınızda olmasını istediğiniz bir dostunuza aynı gün mesaj atarsınız, hiç bilmediklerinize ve her şeye rağmen, yanıt alamazsınız ve oturup tekrar ağlar mısınız, ağlarsınız. hepsinden çok acıtır.


en mutlu olduğum ana dair her şey silinir gider mi, herkes aynı anda kaybedilebilir mi. olabilir. oldu.


*anlıyorum. gecenin bu saatinde.

Hiç yorum yok: